BELİRLİ SAATLER ARASI DÜŞÜNCELERİN SERBESTÇE SÖYLENİP YAZILMASINA İZİN VERİLSİN/Kamil Hüsnüyusufkuşugiller

Malum aliniz korona olayını araya “sosyal mesafe koyarak” yakinen takip etmekteyim. Bütün amacım bu olaydan geleceğe yönelik dersler çıkarıp, neredeyse kader haline gelen viral salgınlarla ilgili ipuçları elde eylemektir. Az sonra sunacağım değerli saptamalarımın büyük bir bölümünü istiareye yatarak doğruladım. Geri kalanı için ise ülkemin mühim mütefekkirlerinden biri olarak tefekkür eylemiş olmam yeter zaten.  Bu arada yararlandığım ardı arkası kesilmeyen ilmi görüş ve idari tedbirlerden de ilham aldığıma dair atıfları yapmış olmaklığım lazım geldiğinden bu vazifeyi de ifa etmiş olayım. Tabi ki birilerinin fikirlerini aynen alarak kul hakkına duçar olmak istemeyeceğimden ifadeleri elimden geldiği kadar değiştirmeye gayret eyledim.

İşte hayatınıza yön verecek fikir, aforizma, atasözü ve düstur niteliğindeki saptamalarım. Gereğinin yapılmasının hayırlı ve faideli bir iş olacağını, okuyup kafa yoranlar kolayca anlayacaklardır:

İhtiyar ve değişik yaş grubundaki yasaklılara muhtelif gün ve saatlerde çarşı izni verilmesini takdirle karşılıyorum.  Bu işin onlara refakat edeceklerin sokağa çıkışlarını yasaklayarak yapılması yürümeyi unutmuş kimi vatandaşların düşüp bir yerlerini sakatlamalarını önleyecektir.  Yine sokağa çıkamayacak olsalar bile çıkmalarının yasak olmadığını bilmeleri onları rahatlatacaktır. Bu durum sosyal bakımlardan işe yaramamasına karşın belki ruhsal bakımlardan sağlıklı olmalarına önemli katkılar yapacaktır. Kanımca sosyal bakımlardan asla iyi olamayacaklarını bilecek kadar da deneyimlidirler.

Bu kısıtlı izin bir başka tavsiyeyi de aklıma getirdi. Gazete satışlarının yasak olduğu günlerde malum basına, cezasız olarak rahatsız edici haberlerden vatandaşı haberdar etme izniyle genişletilebilir. Bu durumda basın organına değil onların haberdar ettiklerinden haberdar olanlara ceza verilir.  Bu yolla basın özgürlüğü olmadığına yönelik menfi propagandaların ne kadar asılsız olduğu da ortaya çıkmış olacaktır.

Buradan yola çıkarak ayda bir kez, tahsis edilecek ses yalıtımlı bir odada belirli saatler arası düşüncelerin serbestçe söylenip yazılmasına izin verilsin.  Burada dillendirilecek düşünceler başkaları tarafından duyulmamak ya da hakaretamiz ifadeler olmamak koşulu ile hoşgörü ile karşılansın. Söz konusu durumlar büyük bir titizlikle takip edilmelidir.

Bu arada gelen sorular muvacehesinde, daha önceden dile getirdiğim sosyal-asosyal mesafe konusuna da açıklık getirmem lazım geldiğinden bunu da açıklayayım. El sıkışma, sarılma, öpme vb. durumlar sosyal mesafenin kapsamındadır. Kafa koyma, yumruk atma, tekmeleme vb. eylemler asosyal mesafeleri iktiza eder. Eğer asosyal mesafe gerektiren eylemleri mesafe koyarak yaparsanız asosyal olmaktan çıkarlar. Muhterem okurlarım bir buçuk iki metre mesafeden karşılıklı olarak birbirine kafa atan, yumruk çıkan, tekme sallayanları göz önüne getiriniz. Böyle durumlar “asosyal” olma özelliğini koruyamayacaklarından korona eğitimi sırasında “sosyal mesafenin” korunmasına vurgu yapılması lüzumu hasıl olmuştur.

Ayrıca çocukların oynadığı saklambaç oyununda yapılacak bazı değişiklikler korona eğitimi açısından caizdir. Tüm ülkelerin Maarif vekillerine tavsiye eylerim. Malum çocuklardan biri ebe olur. Diğerleri saklanır. Ebenin, birden ona kadar saydıktan sonra söylediği sözü “Elma dersem çık korona dersem çıkma” şeklinde değiştirirsek çocuklar korona sırasında sokağa çıkmama konusunda bilinçlendirilmiş olurlar. Tüm ikazlara rağmen “elim sende” oyunu oynayan çocuklara “elim sende” yerine, “korona sende” ya da “covid 19 sende” dedirtilirse durumun vahametini anlarlar.

Son olarak her türlü bilimsel konunun seçkin bilim insanları arasında el kaldırarak oylama biçiminde karara bağlanması usulü çok eyi olmuştur. Bu usulü emre amade ve dahi hazır ve nazır olan bilcümle muhterem zevata tavsiye eylerim. Bu usulle üçgenin iç açıları toplamını 0 ile 360 derece arasında değiştirebilirsiniz. Hatta lüzum hasıl olursa üçgenin iç açılarının toplamına olan ihtiyacı kaldırabilirsiniz bile. Kamuoyunu da ağlamaklı bir biçimde “ben bilmem, onların bileceği iş” diyerekten aydınlatırsınız.

 

cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir