İkizdere’de Çevre Direnişi / Sevilcan Başak Ünal

Son günlerde kamuoyu, Rize’nin küçük bir ilçesine bağlı iki köyün halkının başlattığı ve ülkenin dört bir yanından aldığı destekle giderek büyüyen bir çevre direnişini konuşuyor. İkizdere’nin İşkencedere Vadisi’nde, Cevizlik ve Gürdere köylerinde kurulmak istenen Cevizlik Bazalt Taş Ocağı projesi, büyük sosyal ve ekonomik yıkımlara gebe oluşu bir yana, bölgedeki tüm canlıların yaşam alanı ve “iyi olma hali” üzerindeki potansiyel etkileri ile de tedirginlik yaratıyor.

Çoğunluğu sanayi ve inşaat sektörlerine malzeme sağlamak için açılan taş ocakları söz konusu olduğunda, planlama süreçlerinin fikir aşamasından bölgenin rehabilitasyonuna dek titizlikle yürütülmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. Taş veya kum ocağı tesisleri doğru biçimde yönetilmedikleri takdirde, çok sayıda halk sağlığı sorunu ile neticelenmeleri kaçınılmaz.  İkizdere’de yerel direnişi tetikleyen unsurların bir ayağı da buradan köken alıyor. Kısaca bakmak gerekirse, bu bölge doğal sit – nitelikli doğal koruma alanı ve kısmen doğal sit-sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescil edilmiş, yani UNESCO tarafından korunması gereken varlıklar arasında sıralanan, orman bölgesi olan bir vadi. Bu bölgede, örneklerine ülkenin dört bir yanında rastladığımız, doğayı metalaştırabileceği bir araç olarak gören ve erişebileceği her yeri şirketlere yeni sermaye kapıları olarak sunmak üzerinden devamlılığını sağlayan neoliberal talancı politikaların bir sonucu olarak, hızla çıkarılan kamulaştırma kararları ve kendini yalanlayan ÇED raporları ile bir taş ocağı inşası başlatılıyor. Çıkarılan ürünlerin, Cengiz İnşaat’ın Rize-İyidere Lojistik Limanı’nda dolgu malzemesi olarak kullanılması planlanıyor. Koruma altındaki bu bölgenin seçilmesinde ana neden ise, liman bölgesine olan yakınlığı sayesinde maliyetlerin düşecek olması ve orman bölgesinin kamulaştırılmasının çok daha “sorunsuz” gerçekleştirilebilmesi.

Taş ocaklarının çevreye olan etkileri, hava, su ve toprak kalitesi üzerindeki yıkıcı sonuçları birkaç başlık altında değerlendirilebilir. Ortaya çıkan toz ve bu tozun hem işçiler hem de yöre halkının sağlığı üzerinde yaratacağı olumsuz sonuçlar, gürültü ve titreşimin zararlı etkileri, yüzeysel ve yer altı suları üzerindeki tahribatları, patlatma işlemlerinin sonuçları, sıvı ve katı atıkların zararları, arazi yapısının değişimine ve bitki örtüsünün kaybına yol açması, erozyon riskini artırması, ekosistemler üzerindeki etkileri, doğal yaşamı katletmesi bu başlıklardan yalnızca birkaçı.

İkizdere’nin kendine özgü bazı özellikleri, bu etkilerle ilgili daha büyük kaygıları doğuruyor. Bunların biri, bölgenin halihazırda sel ve heyelan afetlerine açık bir yer oluşu. Etraf köylerinin içme suyu kaynağı olan derelere yamaçlardan boşaltılan hafriyat nedeniyle çeşmelerden çamurlu su akmaya başladı bile. Bu derelerin yok edilmesi, sucul ekosistemlerden başlayarak tüm yöreyi etkileyecek ve hayatı birçok canlı türü için imkânsız kılacak.

Nadir ve eşsiz bir ekosistem parçalanır ve tür çeşitliliği katledilirken, bölge halkının ana geçim kaynakları olan çay üretimi, arıcılık ve büyükbaş hayvancılık 75 sene faaliyetine devam edecek olan taş ocağı nedeniyle yok olacak ve yöre halkı göçe mecbur bırakılacak, burada kalanlar ise birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya gelecek. Uzmanlar bu yörenin arazi koşulları, özellikle eğimli yapısı nedeniyle “rehabilite edilemez” olduğuna vurgu yapıyor. Hâkim güçler ise uygun taş çeşidinin yalnızca burada yer aldığı savunması ve çalışmanın iki yıl sürüp ardından üç sene içerisinde bölgenin rehabilite edileceği söylemleri ile kamuoyunu ikna çabalarına girişiyor. Bu görüşün ayyuka çıktığı nokta, bir orman ekosistemini yalnızca ağaç sayısı üzerinden değerlendirerek işleri bitince bölgeye “bol bol fidan dikecekleri” söylemleri oluyor.

Projeye karşı yasal süreç işliyor. İkizdere halkı bugün kolluk kuvvetleriyle burun buruna kalarak kestikleri yollarda, dere boyunca tırmanıp saatlerce bekledikleri ağaçlarda aradıkları haklarını mahkeme salonlarında da aramaya hazırken, bu gibi projelerde ÇED ve SED raporlarının önemi yeniden ortaya çıkıyor. Limanın ÇED raporu ile hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalar arasındaki tutarsızlıklar çoktan ortaya serildi. Daha en başta, liman için yeni malzeme ocağı açılmayacağı beyan edilmişti. Ülkede birer bürokratik angarya olarak görülen Çevresel Etki Değerlendirmesi raporları türlü yasal açıklarla kılıflara uydurulurken, Sağlık Etki Değerlendirmesi gündeme dahi gelmiyor, gelemiyor.

Bir adım geriye çekilip tabloya baktığımızda, İkizdere’de yaşananların son yıllarda yurdun birçok köşesinde yaşanan çevre yıkımlarından çok da farklı olmadığı görülebilir. Tamamen rant üzerine kurulu bu “dev” projelerde, koruyucu önlemlere zaman ve para ayırmak, uzman görüşlerine başvurarak yöre halkının hem ekonomik hem sosyal boyutlarıyla hem de sağlık açısından potansiyel etkilenmelerini ortaya koyarak bunlara yönelik tedbirler almak, hatta yapılması planlanan projeden vazgeçmek ancak gülünç olabilir. İnsan yaşamının ve emeğinin giderek daha “ucuz”, sağlığının ise aynı oranda bir “lüks” olmaya evrildiği ülkede, yörenin hayvan ve bitki örtüsüne, endemik türlerine, canlı ve cansız unsurlarına saygı ve ihtimam beklemek imkansızın sınırlarını zorlamak gibi görülse de, İkizderelilerin direnişi güçlenerek sürmeye devam ediyor. Anayasa’da belirtilen haklarına dayanarak yaşam alanlarını korumaya çalışan bu insanlar, bir “yok oluş” tehdidine karşı dirençle ve inançla mücadelelerine devam ediyorlar.

 

Kaynaklar:

Güler, Ç. (Ed.). Çevre Sağlığı (Çevre ve Ekoloji Bağlantılarıyla), s719-33, Yazıt Yayıncılık, Ankara, 2012.

Independent Türkçe web sayfası. (2021) “Madenciliğin girdiği yer iflah olmamıştır” diyen orman mühendisleri: “İkizdere’de yapılanlar; Çevre, Orman ve Hafriyat Atık kanunlarına aykırı” https://www.indyturk.com/node/357946/%C3%A7evre/madencili%C4%9Fin-girdi%C4%9Fi-yer-iflah-olmam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r-diyen-orman-m%C3%BChendisleri-i%CC%87kizderede

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası web sayfası. (2021) EKOLOJİK YIKIMA KARŞI İKİZDERE HALKININ YANINDA, SERMAYENİN KARŞISINDAYIZ! https://www.cmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=103055&tipi=91&sube=2

Türk Tabipleri Birliği (TTB) web sayfası. (2021) İkizdere’den Elinizi Çekin! https://www.ttb.org.tr/245yikn

Evrensel web sayfası. (2021) İyidere Liman İnşaatı projesi, Cengiz Holding’e bedelinin iki katına ihale edilmiş! https://www.evrensel.net/haber/432698/iyidere-liman-insaati-projesi-cengiz-holdinge-bedelinin-iki-katina-ihale-edilmis

T24 web sayfası. (2021) Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu’ndan İkizdere açıklaması: Bölgede 10 farklı noktada araştırmalar yapıldı, en uygun taş burada tespit edildi https://t24.com.tr/haber/ulastirma-bakani-karaismailoglu-ndan-ikizdere-aciklamasi-bolgede-10-farkli-noktada-arastirmalar-yapildi-en-uygun-tas-burada-tespit-edildi,951655

1 Yorum

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir