Marmara denizinde bir ekosistemin çöküşünü izliyoruz. Müsilaj (deniz sümüğü ya da deniz karı) gelişimi iki yönüyle durumun alarm verdiğini gösteriyor. Bu iki yön iklim değişikliği ve atık yönetimi (elbette kentsel altyapı çevre politikası kentleşme dinamikleri).
Müsilaj denizdeki çeşitli yapılar tarafından “stres altında” salgılanan bir madde. Aslında ortaya çıkan bazı koşullara bir yanıt ve son 30 yıldır daha sık görülüyor. Müsilaj gelişiminin hızlanması müsilajla birlikte çeşitli mikroroganizmaların da bu salgı içindeki artışını beraberinde getiriyor. Yapılan çalışmalar müsilajın içinde gerek bakteri gerekse de virüsler açısından zengin olduğunu ortaya koyuyor. Yani müsilaj için hem çok sayıda hem de farklı türlerde bakteri ve virüsler içeriyor ve bunar arsında da insan sağlığı açısından tehlikeli olan mikroorganizmalar var.
Akdeniz’de özellikle Adriyatik Denizi en çok müsilaj görülen alan (ilk olarak 1729’da görülmüş), bu sığ ve besleyici denizin özellikle Kuzey bölümü sıkça müsilaj görülen bir bölge. ancak 1980’lerden sonra Ege Denizi’nde görülmeye başlanmış ve bu dönemde müsilajın yoğunlaşması özellikle deniz suyu sıcaklıklarının artışıyla da paralel. Son 60 yıldır iklim değişikliği ile ilgili sıcaklık değişimleriyle müsilaj sıklığının artışı anlamlı bir ilişki gösteriyor.
Özellikle son yirmi yılda müsilaj sıklığının Akdeniz’de katlanarak arttığı belirtiliyor.
Müsilaj bakteri çeşitliliği açısından oldukça zengin. Bu durum deniz canlılarında ciddi hastalık ve değişimlere neden oluyor. Müsilajın karmaşık organik yapısı patojenlere aşırı üremeleri ve hayatta kalmaları için uygun koşullara bir yaşam alanı oluşturuyor.
Ancak müsilajda yer alan patojenlerinin ayrıntılı mikrobiyolojik araştırmaları zorluklar içeriyor, moleküler yöntemlerin gelişiminin bu anlamda patojenlerin tespitini kolaylaştırdığı belirtiliyor.
Bu moleküler teknikler insan sağlığı açısından da tehlikeli bakterilerin müsilajda yoğun olarak bulunduğunu gösteriyor. Bu bakteriler halk sağlığında ister içme suyu ister deniz suyu olsun su kirliliğinin indikatörü yani göstergesi olarak kullanılan Koliform ve E. Coli. Yapılan analizler müsilajda çok yüksek miktarda Koliform bakteri ve E. coli varlığını ortaya koyuyor.
Dolayısıyla müsilaj yüksek miktarda patojenik bakteriyi konsantre edebiliyor ve bu insan sağlığı açısından başta dermatit olmak üzere farklı sağlık sorunlarının nedeni.
Müsilajdan çok sayıda patojenik bakterinin yayılımı olası olduğundan müsilaj oluşumunun sıklaşması ve alanların genişlemesinin artan hastalık salgınları ile ilişkili olabileceği düşünülüyor.
Bu açılardan müsilaj gerek deniz gerekse de toplum için çok sayıda tehdit barındırıyor. Marmara’da yapılan ilk analiz sonuçları da bu tehditin kanıtları.
Koliform bakteriler ve E. Coli’nin çok yüksek miktarlarda tespit edilmesi bir “indikatör” yani gösterge. Tehlikenin büyüklüğünü gösteriyor.
Halk sağlığı açısından kapsamlı bir risk değerlendirmesine ve hızla önlem almaya ihtiyaç var. Bu arada da ihtiyatlılık ilkesini elden bırakmamak, suyla teması yasaklamak, su ve gıda hijyeni açısından gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Hızla çok disiplinli araştırma ve çalışmaların yaygınlaştıırlması da önemli bir ihtiyaç.
İklim değişikliğinin sürecin gelişiminde önemli rolü olsa da deniz kirliliği ve denize atıksu deşarjı meselenin özünü oluşturuyor. Türkiye’de en son yayımlanan konu ile ilgili TÜİK istatistiklerine göre (2018) atıksu arıtma tesisi bulunan belediye sayısı toplam belediye sayısının yarısından az ve nüfus olarak da toplam belediye nüfusunun %79’unun atıksuyu arıtılıyor.
2018 yılı verilerine göre atıksu arıtma tesisi sayısı 991 ve bu tesislerin %20’si ileri arıtma tesisi, %53’ü biyolojik arıtma tesisi, %6’sı fiziksel arıtma tesisi ve %21’i doğal arıtma tesisi. İleri arıtma özellikle müsilaj gelişiminde önemli yeri olan azot ve fosforun giderilmesi açısından önemli ve Türkiye’de arıtılan atıksuyun %47,9’una ileri arıtma uygulanıyor (https://cevreselgostergeler.csb.gov.tr/atiksu-aritma-tesisi-ile-hizmet-verilen-belediyeler-i-85746#_edn1).
Müsilaj gündemdeki yerini koruyacak.
cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir
Elime sağlık yararlı oldu