Asbest ve Gemi Sökümü Üstüne Notlar /Çağatay Güler

Asbest

Asbest bir silikat mineral grubunun lifli biçimlerine verilen addır. Sağlamlığı, sıcağa dayanması, tekstil ürünlerine dokunabilmesi gibi özellikleri nedeniyle endüstride yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Kullanım yaygınlığı başlangıçta fark edilmeyen sinsi bir etkilenim sürecinin de başlamasına; sağlık ve çevre uyarılarının gözardı edilmesine neden olmuştur.

İş nedenli başlıca etkilenimler asbest madenciliği ve öğütme, gemi ve yapılar için yalıtım malzemesi üretim, montaj ve sökümü; fren ve debriyaj balataları için sürtünme malzemeleri, asbestli çimento ve tekstil üretimi; dekoratif, akustik yada tutuşmayı geciktirmeye yönelik asbest içeren sprey ürünleri ile meydana gelmektedir.

Asbest liflerinin solunması asbestoza, akciğer kanserine ve mezotelyomaya neden olabilmektedir. Asbeste bağlı kanserin veya mezotelyoma hastalığının oluşmayacağı bir eşik dozun varlığını gösteren kesin bir kanıt yoktur. Etkilenimin başlaması ile hastalığın klinik olarak belirgin hale gelmesi arasında uzun bir gözükmezlik dönemi (genellikle en az 20 yıl) vardır.

İş nedenli başlıca etkilenimler asbest madenciliği ve öğütme, gemi ve yapılar için için yalıtım malzemesi üretim, montaj ve sökümü; fren ve debriyaj balataları için sürtünme malzemeleri, asbestli çimento ve tekstil üretimi; dekoratif, akustik yada tutuşmayı geciktirmeye yönelik asbest içeren sprey ürünleri ile meydana gelmektedir. Asbest etkileniminde kalan kişiler asbesti, kirlene elbiseleriyle evlerine taşıyarak eşleri veya çocuklarının da etkilenimine yol açabilmektedir.

Uzun Gözükmezlik evresi nedeniyle asbeste bağlı kitlesel etkilenime bağlı toplumsal sonuçların belirlenmesi çok güçtür. Asbest kirliliğine yol açanlar bundan yararlanarak önlem almayı geciktirebilmektedir. İşle ilgili olarak belirlenebilen ilk asbest nedenli çevresel hastalık kümesi 1999’da Libby Montana’daki vermikülit madeninde yaşanan asbest kirliliğiyle oluşan akciğer kanseri ve süreğen akciğer hastalığı kümesidir. Bu kümeyle ilgili değerlendirmeler yaklaşık 400 işçi ve çevrede yaşayanların bu durum ile ilişkili ölümlerini ortaya çıkardı, ABD Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) ilan ettiği ilk halk sağlığı acil durumu oldu ve yüz milyonlarca dolara mal olan bir temizliğin yapılmasını sağladı.

Asbest sorunu konusundaki başlangıç tutumu nedeniyle DSÖ’ne yönelik bir güvenilirlik sorunu oluşmuştur. DSÖ ve ILO erken ve sorumlu bir şekilde müdahale etseydi, asbest kanseri salgını büyük ölçüde önlenebilirdi. DSÖ, salgını tanımakta geç kaldı ve tam olarak başladıktan sonra dahi kararlı bir şekilde hareket edemedi.

Bu yetmezmiş gibi asbest etkileniminin söz konusu olduğu kimi özel sektör kuruluşları iş sağlığı ve güvenliğinde kilit karar verme yetkisini DSÖ’den diğer BM kuruluşlarına ve özel sektörün kendisine kaydırma çabası içindedirler. Bu yolla kararların politik olarak etkilenebilmesi daha kolaylaşacaktır. Küresel asbest kanseri salgını, uluslararası kuruluşların halk sağlığını korumadaki başarısızlığının bir örneğidir.

ILO, her yıl 100.000 inşaat işçisinin geçmişte asbeste maruz kalmanın neden olduğu hastalıklardan öldüğünü tahmin ediyor. Bazı ülkelerde, asbeste bağlı hastalıklardan kaynaklanan ölümler, iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin sayısını bile geride bırakmıştır. Asbest bütün dünyada yasaklanmadıkça ve etkilenimler sona erdirilmedikçe asbest nedenli kanser salgını 10 milyon kadar can alabilir.

Buna rağmen birçok ülkede asbest sorununu saptayan ve duyuran iş sağlığı sorumlu ve denetçilerine yönelik saldırı ve şiddet olayları artmaktadır. Sao Paulo’daki bir kadın iş müfettişine, Brezilyalı işçilerin sağlık ve güvenliğini koruma girişimleri nedeniyle asbest üreticileri tarafından açılan davalar ve kendi hükümeti tarafından işten uzaklaştırılması örnek verilebilir.

Gemi Sökümü

Eskimiş ve yıpranmış gemilerin kullanım ömrü bittikten sonra parçalanması işlemleri gemi sökümü olarak adlandırılmaktadır. İskelelerde, boşaltılmış yüzer havuzlarda, söküm kızaklarında yapılan bu uygulama çok değişik tehlikeleri de içermektedir. İçerisindeki tüm donanımı söküldükten sonra, geminin gövdesi bütünüyle dağıtılmakta, yeniden kullanılabilecek bütün malzeme çıkarılmaktadır. Gemi sökümü çevresel ve sağlıkla ilgili önemli güvenlik riskleri taşıyan bir uygulamadır. Yetersiz altyapı gemi söküm işini bir çevre ve iş sağlığı afeti durumuna getirebilmektedir

Daha önceleri Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika, İngiltere, Portekiz, İspanya gibi ülkelerde bulunan gemi söküm yerleri giderek ortadan kalkmış ya da kısıtlanmıştır. İngiltere’de son gemi sökümü yapılalı 100 yıldan fazla zaman geçmiştir. Gemi sökümünden çıkan malzemenin neredeyse bütünüyle kullanılması, gemi sökümüyle ilgili iş gücünün kolay bulunması ve çevre yasalarının ve mevzuatının yetersiz olması, gelişmekte olan ülkelerde yaptırımların etkinliği söküm işlerinin gelişmekte olan ülkelere kaymasına yol açmıştır. Bir zamanlar gemi söküm yapılan ülkeler Pakistan, Hindistan, Çin, Brezilya, Meksika, Ukrayna, Polonya, Bangladeş biçiminde sıralanırken günümüzde ülkemiz ve Hindistan ön plana çıkmıştır. Hatta Brezilya bile kendi gemilerini ülkemizde söktürmeye yönelmiştir.

Türkiye’de gemi sökümü tesisleri İzmir/Aliağa ilçesinde kurulmuştur. Aliağa’da gemi sökümü faaliyetleri 70’li yılların ortalarında başlamıştır. Ancak gerçek anlamda 1984’te dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın liberalleşme tedbirleri uyarınca hurda gemilerin ithalinin serbest bırakılması, günümüzde de birçok mevzuat hükmünün yok hükmüne indirgenmesiyle bugünkü durumunu almıştır.

Bütün dünyada gemi söküm işlerinde 100 000 kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Bu sayı giderek artmaktadır. Ancak günümüzde gemi sökümünün yapıldığı ülkelerde koruyucu altyapı ve örgütlenme yetersizdir. İşsizliğin yüksek olması nedeniyle çok düşük ücretler ve iş güvencesi olmaksızın çalışılmaktadır.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) gemi sökümüyle ilgili sorunları uzun süredir görmezden gelmektedir. Çevreci Sivil Toplum kuruluşları, IMO’yu zehirli gemilerin bu şekilde sökülmesini önlemek ve denizcilik endüstrisinin HEK gemilerle ilgili bütün sorumluluğu yüklenmesini garanti altına almak için küresel ölçekte bir yasal çerçeve oluşturmaya çağırmaktadır.

Bu gerçekleşene kadar gemi söküm işi çevre mevzuatını ve toplum sağlığımı umursamayan yoksul ülkelere kalacaktır.

 

 

cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir