Atık kauçuk ve lastiğin geri dönüşümü ile elde edilen birçok malzeme vardır. Bunlardan en yaygın kullanım alanlarından biri çocuk oyun alanlarına döşenen karolar ve spor etkinlikleri için kullanılan halı sahalardır. Söz konusu alanlar için ideal döşeme malzemesi doğal çimdir. Ancak bakım sorunu nedeniyle doğal çimlerden vazgeçilerek bu tip ürünler kullanılmaktadır. İlk olarak atletik alanlar için 1960’lı yıllarda geliştirilmişlerdir. Kısa sürede boş alanların kısıtlı olduğu kent içi bölgelerdeki bu tip yerlerin temel döşeme malzemesi haline gelmiştir. İlk örnekler doğal çim görünümlüdür. Atletler bu yüzeylerin daha sert olduğundan, futbol alanlarında kullanılanlarda ise yaralanma ve düşmelerin daha fazla olduğundan yakınılmaya başlanmıştır. Gerçekten de yapılan çalışmalarla gerçekten de bu alanlarda sporla ilgili yaralanmaların daha büyük oranda olduğu gösterilmiştir. İngiliz Futbol Kuruluşu bütün hava koşullarına dayanıklı olmasına karşın bu tip malzemeden yapılmış yapay çim örtüleri 1988 yılında yasaklamıştır.
Bu malzemeler giderek daha tehlikeli bir kullanım alanı bulmuştur. Bu alanlar çocuk ve anaokulu oyun alanlarıdır. EPA tarafından ABD’de her yıl değişik yüzeylerin 28 000 000 bu tür karo ile döşendiği belirtilmektedir. Düşme darbelerini önlediği, kemiricilerin yuvalanamadığı, birikinti sulara olanak vermediğinden sivrisinek üremesinin söz konusu olmadığı ileri sürülmesine karşın yarattığı kimyasal etkilenim tehlikesinin bunların çok çok ötesinde olduğu belirtilmektedir.
Ancak bu geri dönüşüm malzemelerin yol açtığı kirliliklerin yaratacağı sorunlar konusundaki endişeler giderek artmaya başlamıştır. Bunların içerinde salgıbozar maddeler olan fitalatlar, çok halkalı ıtırlı hidrokatbonlar (PAH), uçucu organik bileşikler (VOC) ve diğer birçok kimyasal vardır. Çok halkalı ıtırlı hidrokarbonlar petrol, gaz, kömür ve çöpler yakıldığında yayılan maddelerdendir. Bunlarla kirlenen havanın solunması kişinin kanser geliştirme olasılığını artırmaktadır. Deri ile temas açısından da bu durum geçerlidir. Doğumsal gelişme bozukluklarının oranın da artırdıkları saptanmıştır.
Bu tür lastik ve kauçuk atığından üretilmiş kauçuk karolar, talaş ya da kırpıntılar, çim halılar vb. ile döşenmiş oyun alanlarında çevreye salınan kimyasalların miktarları havanın sıcaklığıyla değiştiğinden kirlilik değerlerinin izlenmesi zordur. Çevresel ortam değerini esas alarak belirlenen sınır değerler çoğu kez bir anlam taşımamaktadır. Yere yakın ve ayaktaki düzeyleri de çok değişkendir. Salım miktarı mevsim ve hava özelliklerine göre de önemli derecede değişir. Bu nedenle özellikle “kirli on ikiler” ya da “on ikiler çetesi” olarak tanımlanan PAH vb. kalıcı organik kirleticiler için sınır değer aranamaz. Kalıcı organik kirleticileri saldığı belirlenen hiçbir malzeme oyun alanlarında kullanılmaması gerektiği konusunda görüş birliği vardır.
Astımlı ve alerji yatkınlığı bulunan çocukları etkileyen diğer kimyasalların salımı da söz konusu olabilmektedir. Deri tahrişi ve alerjik etkilenimlerle ilgili yeterli epidemiyolojik araştırmalar bulunmamaktadır. Bazılarının bileşiminde lateks de bulunduğundan lateks alerjisi olan kişileri olumsuz etkileyebilmektedir. Anaokulu zeminlerinde kullanılan bazı malzemenin çinko etkilenimine neden olduğu belirtilmektedir.
Çocuklar hızlı büyüme ve gelişme özellikleri nedeniyle yetişkinlere göre daha büyük tehlike ve risk altındadırlar. Ellerin sürülmesi ve ağza götürülmesi mide bağırsak sisteminden de etkilenimlere yol açar. Düşme, yatıp yuvarlanma, elleri ağıza götürme vb. nedenlerle etkilenimin boyutu büyümektedir.
Anaokulu çağındakilerin etkilenimleriyle ilgili epidemiyolojik çalışma ve değerlendirmeler yeterli değildir. Bu malzemeleri anaokullarında tabanı ve oyun alanı döşemesi olarak kullanmaktan kaçınılmalıdır.
cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir