Toplu Balık Ölümleri Ciddiye Alınması Gereken Bir Halk Sağlığı Olayıdır /Çağatay Güler

Sulardaki oksijen yetersizliğinin başta balık üretim çiftliklerindekiler olmak üzere toplu balık ölümlerine yol açabildiğinden söz ettik. Söylemez olaydık. Sonunda görevini yapmayanların temcit pilavı gibi yineledikleri bir “tanı” haline dönüştü. Ne demişti Muallim Naci? “Ben ne yazdım, sen ne fehm eyledin (anladın), garib efsanedir!”

Kuşkusuz oksijen yetersizliği toplu balık ölümlerin neden olur. Ancak toplu balık ölümlerinde resmi ve özel ağızların durumu hemen “oksijen yetersizliğine” bağlaması “biz bu işle uğraşıp da başımızı belaya sokmak istemiyoruz” demektir. Geri kalmış ülkelerde önemli çevre ve halk sağlığı sorunlarını geçiştirmek için bu gibi bahanelerin arkasına sığınılır. Tıpkı iklim değişikliğini kader yerine kullanmaya başladığımız gibi süreci “kaçınılmazlaştırılır” ve “önlem alma sorumluluğundan” kurtulmaya çalışılır!

Oksijen yetersizliği balık ölümlerinde sayı artımı, su yosunu üremesi, artan bozulma süreçleri dahil birçok olayın sonucudur. Toplu balık ölümlerine yol açan yüzlerce nedenden sadece biridir. Toplu balık ölümlerine yol açan su kirleticileri insan, hayvan ve bitkilerin iveğen ve süreğen zehirlemelerine yol açar. Çoğunun neden sonuç bağlantısı akla bile gelmez.

Ölen balıklar, ister doğada isterse balık çiftliklerinde ölmüş olsunlar toprak ve suları kirletmeyecek sistemli gömme yerlerine gömülmelidir. Geri kalmış ülkelerde hemen yakın çevreye gömülür ya da suyun önünü kesen bent vb. varsa yıkılarak göl, deniz vb. su kitlelerine akıtılır. Daha korkunç uygulamalardan biri yeme çevrilmesidir. Bu birçok hastalığın ve kirleticinin yayılmasına yol açabilecek tehlikeli bir uygulamadır. Bu yolla beslenen hayvanların etinin, yumurtasının zehirli hale gelmesine ve tüketenlerin de zehirlenmesine neden olmaktır. Bazı ülkelerde ölü balıklar büyük silolarda kimyasal maddelerle çürütülerek gübre elde edilmektedir. Ancak gübre olarak kullanmak da başka kirliliklere de yol açabilecek kötü bir uygulamadır.

Özellikle süreğen etkili kirleticiler arasında çok klorlu bifeniller, dioksin, metil cıva, deterjanlar, çinko ve bakır bileşikleri sayılabilir. Alüminyum balıklarda yavaş ölüm nedenleri arasındadır. Ekim alanlarından akıntılarla taşınan canlıkıranlar da önemli kitlesel ölüm nedenleri arasındadır.

Ekim alanlarından akıntılarla taşınan amonyak, amonyum tuzları, fosfor, anorganik azot, fabrikaların boşalttığı sıvı atıklardaki yüzlerce kimyasal toplu balık ölümlerine neden olur. 2000 ve 2001 yıllarında Kuzey Atlantik bölgesinde, İskoçya, Danimarka ve İrlanda gibi ülkelerce sadece balık çiftliklerinden 40 000 ton azot ve 6600 ton fosfor atıldığı hesaplanmaktadır.  Bunlarla kirlenen doğal ortamlarda da balık ölümleri olmaktadır.

Toplu ölümlere yol açan etkenler her zaman ölü balıkların laboratuvar analizi ve kesitsel su örnekleri ile belirlenemez. Bütünsel çevre ve su değerlendirmeleri gerekir. Çevre duyarlığı az olan ülkelerde resmî kurumlar bu tür değerlendirmeleri yapabilecek bunu yapabilecek akademik kurumlarla işbirliği yapmaktan kaçınmaktadır.

Suda bulanıklık, renk değişikliği varsa, çevreye yoğun biçimde organik ve anorganik kaynaklı kokular yayılıyorsa toplu balık ölümlerini “oksijen yetersizliğine bağlayarak” geçiştirmeye kalkmak en hafif ifadeyle sorumsuzluktur.

 

 

cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir  

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir