ÇÖL TOZLARI / ÇAĞATAY GÜLER

Ortamın şiddetli kırmızı toz sisi ile kaplandığı bir durum olarak belirir. Sahra, Gobi ve diğer çöllerdeki güçlü fırtınaların havaya kaldırdığı çöl tozlarının çok uzaklara taşınması sonucu oluşmaktadır. Bazen öylesine yoğun olur ki uzaydan bile görülebilir. Islak zemine çöken ya da yağışla inen tozlar çamur birikintisi haline dönüşür.

Bizde gökten çamur yağdığından söz edilirken, bazı batı ülkelerinde “kanlı yağmur” ifadesi kullanılır. Sahra’dan kaynaklanan tozlar beş bin metreye kadar yükselebilmekte, okyanusları aşarak diğer kıtalara ulaşabilmektedir. Kimi zaman ülkemizde de olduğu gibi daha hafif yerel esintiler söz konusu tozların çökelmesini engelleyerek havada asılı kalmalarına neden olur. Diğer önemli hava kirliliği etkenleriyle birlikte önemli boyutta solunum sistemi sıkıntılarına neden olabilirler.

Bizim basınımızda daha çok “çöl tozları” biçiminde haber olmaktadır. Toz bulutları kırmızı su yosunlarının üremelerini artırması nedeniyle denizlerin maviden kırmızıya dönmesine neden olur. Bu zehirli su yosunları çok sayıda balık, deniz memelisi ve kuşun ölümüne neden olmuştur.

İnsanlar için sağlıklı olmasa da yağmur ormanlarına yararlı olan besleyici nitelikte maddeler içerir. Okyanusun besin bakımından zenginleşmesine katkıda bulunur. Ancak Kuzey Afrika’dan taşıdıkları zararlı bazı minicanlılar nedeniyle çok kırılgan olan mercan resiflerinin zarar görmesine ve azalmasına yol açtığı belirtilmektedir.

Havada yüksek kirletici düzeyine ulaşan kırmızı tozlar solunum sorunlarının artmasına neden olabilir. Solunum yollarında tahriş edici etkisi nedeniyle astım krizlerini alevlendirebilmektedir. Özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlarda etkisi daha fazladır. Sahra tozlarının yoğunlaştığı dönemlerde solunum sistemi yakınmaları nedeniyle acil sevişlere başvuru sayısında artış görülebilir. KOAH ve astım hastalarının sıkıntıları artabilir.

Toplumun sağlıklı kesiminde öksürük, boğazda yanma, göz yaşarması vb. belirtiler dışında olumsuz etkisi olmamaktadır. Astımı, solunum ve dolaşım sistemi sorunları olanların belirtilerinin şiddetlenmesine, krizlerin alevlenmesine neden olabildiği belirtilmektedir. Sahra tozlarının olumsuz etkileri özellikle yoğum egzoz kirliliği ve nem olan bölgelerde artmaktadır. Gözlerde yanma ve yaşarmaya yol açabilir. Göz iltihaplanmaları görülebilmektedir. Bu artışlar çöl kumları çekildikten sonra da birkaç gün sürebilir.

Eğer toz fırtınaları sırasında açık havada çalışma zorunluluğu  varsa ya da kısa süre de bu havayı solumaktan kurtulma olanağı verecek bir yere sığınılamayacaksa uçartozları süzebilecek bir maske ve hava sızdırmaz bir koruyucu gözlük taşınmalıdır.  Sıcak havalardaki toz fırtınalarında aşırı su kaybı tehlikesi de yüksektir. Bu nedenle su içmeyi unutmamalıdır.

Çöl tozlarının yoğun bir biçimde görüldüğü ülkelerde eğitim ve okula gidişle ilgili herhangi bir kısıtlamaya gerek görülmemektedir. Yaygın maske kullanımı da önerilmemektedir. Okul oyun etkinliklerinin yapı içinde sürdürülmesi, açık havada beden eğitimi ve spor etkinliklerinden de kaçınılması, bu derslerin kapalı salonda yapılması, öğle yemeklerinin de yine okul içinde yenmesi önerilmektedir. Astımlıların, solunum ve dolaşım sistemi hastalığı olanların ve yaşlıların da açık havada ki bedensel etkinliklerden kaçınmalarının daha doğru olacağı belirtilmektedir.

Toz fırtınaları genellikle sıcak havalarda ve belirli atmosfer koşullarında oluştuğundan önceden kestirilebilmektedir. Bu nedenle hava durumu ile ilgili uyarılar izlenmelidir. Toz fırtınası uyarısında görüşün 800 metre ve altına indiği anlamına gelir. Ancak fırtına bulutunun içine düşüldüğünde görüş uzaklığının kısa sürede sıfıra inme olasılığı yüksektir.

Tozların çok yoğunlaştığı ortamlarda araç kullanırken görüş uzaklığı oldukça azalabilir. Bu durum ülkemizde sık olmasa da ani görüş azalmaları da olabileceğinden güvenlik önerilerine uyulmalıdır. Eğer kaçınmak mümkünse yoğun toz bölgesine girilmemelidir. Yoğun toz taşıyan rüzgâr yol boyunca esiyor ya da yola yaklaşıyorsa yoldan çıkarak, güvenli bir yere park etmelidir.  Arkadan gelen ve öndeki aracın lambalarını izleme alışkanlığı olan kimi sürücüler aldanarak çarpabildiğinden park edilen arabanın ışıkları yakılmamalıdır.

 

 

cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir