Muhterem büyüklerimiz
Atatürk havaalanı ve Sancaktepe’de Korona hastanesi açılmasına yönelik karar çok yerinde ve münasiptir. Kötü niyetliler, şom ağızlılar bunu dillerine dolayacaklardır. Oysa bu gafiller bilmezler ki temiz iş en az 45 günde biter. Daha kısa sürede maskeli bir ihale kurulu oluşturulması, görünmemesi gerekenlerin halının altına süpürebilmemiz asla mümkünü olmayacaktır ve mutlaka kokusu ortaya çıkar. Bu gafillerin ağzını kapatabilmek için bu süreyi kısaltmaya yönelik ilmi ve sosyoekonomik önlemleri arzetmeyi bir vazife telakki eylemekteyim.
Muhterem efendim
Çinliler gibi kurup kaldırılacak bir hastane kurmak istese idik onu üç bilemedin beş günde kurardık zaten. Peki o zaman koronanon arkasından gelecek kolera, tifo ve de diğer ötürük hastalıklarında ne yapacağız? Ya Allah esirgesin domuz gribi, kuş gribi ve sair hastalıklar yeniden zuhur ederse? O zamanlar da yeni hastaneler kurabilmek için kırkbeşer gün bekleyebilecek miyiz. Beklesek bile biz bu dünyaya hazırlıksız yakalandığımız her hastalık için hastane kurmaya mı geldik? Beşer dediğin şaşar. Kırk beşer kırk kez şaşar! Muhterem ve aziz halkımız bunu bilmez mi sanırsınız?
Biz neden önümüzdeki güzel ve özel muvaffakakiyetli örneklerini gözardı edelim ki? Daha önce denenmiş ve başarılı olmuş bize ait modeller işte karşımızda duruyor: Korona virüs hastası garantili ihale açabiliriz. Miktarı münasip korona hastası garantisi vererek bu kırkbeş günlük süreyi kırkdört, kırk hatta on beş güne çekebiliriz. En azından kapısına “Korona hastanesi” tabelasını asar gerisini üç ayda tamamlarız.
Bu modelin başarısı sayın halkımızın elini cebine atması ya da değişik ikna yöntemleriyle katkılarının sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Atalarımız kuru çaya köprü yaptıklarında geçenlerden beş akça geçmeyenlerden döve döve on akçe alırlardı. Peki sonuçta kim kazandı? Tabi ki sayın halkımız kazandı. Bu nedenle şu anda belirttiğimiz iban numaralarının iki de bir değişmesi yerine sürekli aynı kalması, unutulmaması için iban numaralarının vatandaşlık no yerine kaim olması için çalışmaları başlatılmalıdır.Bu yolla muhterem vatandaşlarımız ne zaman vatandaşlık nolarını telaffuz eylese ya da yazsa bir miktar bağış tahakkuk ettirilmesi mümkün hale gelecektir.
Münafık takımı her başarılı proje gibi buna dahi karşı çıkabilmek gafletini gösterecektir. Galata köprüsü paralıydı. İnatçı Balaban ağa denen bir zat zaptiyelere kızıp para vermek istemediğinde Kırım ve Gürcistan üzerinden dolanıp öbür tarafa geçmişti. Kadim dostum Jules Verne bu olayı roman halinde ebedileştirdi. Bay malum zat ve dış mihrakların Bay İnatçı Balaban ağa ile bağlantısı araştırılmalıdır.
Projenin başarısı için ne yapılmalıdır?
-Aşı bulunması belli sayıda korona garantisini yerine getirmemizi engelleyeceğinden aşı çalışmaları yasaklanmalıdır. Netekim Hıfzısıhha’yı kapatarak ne kadar isabet buyuduğumuzu ve ne kadar hayırl bir iş yaptığımızı bir kez daha takdir etmekteyim.
-Keza etkili bir ilaç bulunması da benzer bir akıbetle sonlanacağından bu tip araştırmalar da sonlandırılmalıdır.
-Halkımız hastane bitene kadar koronaya yakalanmama konusunda teşvik edilmelidir. Bu taihten önce koronaya yakalananlar hakkında soruşturma açılmalıdır.
-Bu tarihe kadar kendi taksir ve kusurları olmaksızın mücbir sebeplerle koronaya yakalananlar şantiye alanında yapılacak bekleme kamplarında misafir edilmeli, birgün hastane bittiğinde olacak güzel şeyler hakkında dersler verilmeli, dersler ibretli mesellerle desteklenmelidir.
Bunlar yapıldığında hastanenin beka sorunu çözülecek, basit bir tabela değişikliği ile atideki yeni salgınlar için de kullanılması mümkün olacaktır.
Makam ve kayrılma hasreti ve hörmetle ol mübarek ellerinizden öperim.
cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir
Allah eyiliğini versin!
Ne güzel müstehzi ifade edilmiş diye okurken birden aklıma geldi: Ya bunlar gerçek olursa? Ya da şöyle sormalı: Kim “bu anlatılanlar tümüyle hayal ürünü” diyebilir?