Sevgili 65 yaş ve üstüler
Harcamasını, yemesini bilmediniz. Size pantolon veremediğimizde gömlek kaklama şansımız olmadı. Çarşıya pazara binbir hesap yaparak çıkıyorsunuz. Elinize geçen üç kuruşla açık vermemenin ilmini yapmışsınız. Kan kusup kızılcık şerbeti içtim demeyi marifet sanıyorsunuz. Görmüş geçirmişsiniz. Parlak sözlerin, vaatlerin boş laflardan ibaret olduğunu, kimselerin sizi düşünmeyeceğini biliyorsununz. Hep kötü günlere karşı hazırlık yapıyorsunuz. Şu yaşta bir kenara üç beşkuruş koyma derdindesiniz. Kimseye hiçbir nedenle yük olmak istemiyorsunuz. Beş kuruşluk ekonomik değeriniz yok. Çıkmaz sokak gibisiniz. Yahu harcamıyorsunuz. Bakmayın “Sevgili 65 yaş ve üstüler” dediğime. Ağzımdan kötü bir laf çıkacak diye egomu, yani içimdeki beni, yani şahsımı ve zatımı zor tutuyorum. Söyleyin bakalım kaç kargocu kapınızı çaldı internetten yaptığınız alışverişler için? Bugün karantina için internetten ne aldın? Sokağa çıksanız ne yazar? Çıkmasanız ne yazar? Oturun oturduğunuz yerde. Tenhada yakalarsam kırarım bacaklarınızı…
Ey 65 yaş ve üstüler
Hep ayak bağı oldunuz. Millet işsizlikten kırılırken sizler de iş peşinde koşmaya kalktınız. Zaten işsizliğin nedeni 65 yaş ve üstülerle kadınlar değil mi? Kadınlar ve siz ayak altından çekilseniz işsizlik mi kalır bu memlekette? Sabahın köründe, karga gıdasını almadan ayaklarınızı sürüyerekten yola koyulup, üç beş kuruşun peşine düşüyorsunuz. Ne yapacaksınız? Şu saatten sonra ballı ihale kapacak haliniz yok herhalde! Elinize geçecek üç beş kuruş başkalarının kısmetini kesmekten başka ne işe yarayacak? O parayla internetten alışveriş mi yapacksınız? Bahis mi oynayacaksınız? Kaçınızın tviti, feysi, instagramı var? Belki de şu anda bön bön bakar durundasınız. Tabi ki bu dayağı siz yiyeceksiniz. Yoksulu dövmüşler ne demiş? Ah arkam demiş… “Arka” ne demek? Lobi demek lobi… Bu yaşa kadar yaşamış, saçı sakalı ağartmışsınız ama bir lobiniz bile yok. Bırakın bol destekli bir vakfı, 65 yaş ve üstüler derneği bile yoktur. Piyasa, yokluğunuzu ırgalamıyorsa fazlalıksınız demektir… Arkanız olmaz, lobiniz olmaz… Sesinizi çıkarsanın işinizi bitirmeye üç beş internet havhavı yeter…
Atalarımız boşuna dememişler “yaş yetmiş iş bitmiş” diye. O söz aslında “65 yaş ve üstüler iş birmiş” şeklindeydi. Ama baktılar ne kafiye ne uyak denk düşüyor. Bunun üzerine yazımla, hatta imla ile ilgili son torba revizyonda “yaş yetmiş, iş bitmiş” olarak revize ettiler. Etimolojisini bilmeyenler 65 yaş ve üzerindekileri akıllarına bile getirmiyorlar. Bütün bunlar geçmişimizle bağlarımızı koparmak isteyenlerin oyunu. Ama biz yine de merhametliyiz. Size evde kalın diyoruz. Sokakta başınıza kötü şeyler gelir. Merak etmeyin. Biz evden çıkmalarına izin verdiklerimiz aracılğıyla günlük koronanızı size göndereceğiz. Size bir şey olduğunda suç onların olur.
Muhterem 65 yaş ve üstü büyüklerimiz
Terbiyeli olun, rahmetli büyüklerinizi sayın, küçüklerinizi sevin. Biz bütün bunları sizlerin iyiliği için söylüyoruz. Neden? Çünkü siz bizler için çok değerlisiniz. Vazgeçin artık dünya işlerinden ve bu fani dünyanın gailelerinden. Ne yapacaksınız işi? Ne yapacaksınız güneşi, açık havayı, yürümeyi, gezmeyi? Anneler gününde, babalar gününde görüntülü konuşabilmeniz için ek GB kontenjan göndereceğiz. Bunun için mahallenizdeki postaneye vatandaşlık numaranızı kaydettirin. Sonra kuru temizleyiciye gidip numaratörden bir numara alın. Bu numarayı kuruyemişçilerden birine gösterdikten sonra en yakın eczanenin önünde mesafeye dikkat ederek kuyruğa girin. Burada sokağa çıkma yasağını ihlalden verilecek cezaları alıp evinize dönün. Ek GB geldi geldi, gelmedi ise bir başka baharı bekleyin.
Evde canınız sıkılırsa “ölme 65 yaş ve üstülerim ölme” diye iç geçirin, “uç 65 yaş ve üstüler uç, büyüklerin sana terlik pabuç alacak” tekerlemesini söyleyerekten eğlenin.
cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir