Muhterem okurlarım
Gelişmekte olan ülkelerde muhtelif kurullara katılma şerefine nail olan bir kısım saygın zevat ve kimi matbuat mensupları, Evropa ve Amerika mahreçli ifade ve telkinlerin etkisi altında kalarak “yeni normal” terimini dillerine pelesenk eylemişlerdir. Soruyorum onlara:
-Behey gafiller, siz neyin ne zaman normal olduğunu gördünüz ki, “yeni normal” diye bir şeyi ümit eylemektesiniz. Ne normal? Neyiniz normal? Hangi normal? Ne, ne zaman normal oldu da bundan sonra “yeni normali” umabilesiniz? Sayın bakalım normalin 5N1K’sını, örnekleriyle! Sayamaz ve tek bir örnek dahi veremezsiniz… Normali gördüğünüzde anormal sanacak kadar anormallere koşullandırılmış değil miyiz?
Bre gafiller
Bilimsel kurullarda, bilimsel doğrular politikacı inadıyla çelişince oylama yapmak normal miydi? “Doğuya doğru giden bir gemide batıya doğru” koşmayı bırakın, koşuyormuş gibi yapmak normal miydi? Öğrenci velilerinin yatırdıkları ücretlerin üstüne yatmak için çoluğu çocuğu 15 Ağustos tarihinde telafiye çağırma dümeni; insafa, vicdana sığmaması bir yana normal miydi? Gözünüzün önündeki adamın, aranmaya başlayınca kayboluvermesi normal midir? İhaleler normal mi? Yatırımlar normal mi? İşsizlik normal mi? Hakime, savcıya telefonu “çaya, çorbaya limon” sanmak normal mi? Belediye hizmetlerini engelemeye çalışmak? Hangi yasağınızın normal olduğunu söyleyebilirsiniz? Temsilcilerimizin iyi günlerde geyik yapmak üzere toplanmaları, kötü günlerde tatile çıkmaları normal midir? Oy isterken “iyi günde, kötü günde” dememişler miydi? Hangi işimiz normal? Hava sıcaklıkları “mevsim normallerinin üzerinde ya da altında” seyrediyormuş, ne zaman mevsim normalimiz oldu? Ortada mevsim normali mi bıraktık? Enflasyonu hesapladığımız sepete bir gün domates, bir gün ananas, bir gün tanga öbür gün şalvar doldurmamız, her türlü hesapta şapkadan tavşan çıkarmamız normal midir?
Haftalarca korona bize “gele mi bilir” diye avunduktan sonra “anaa gelmiş ya lan” diyerekten feryat etmemiz normal mi muhterem? Yabancı bir ülkenin bayrağına benzer don giyen birine kıçına yabancı bayrağı çekmiş diye saldırmak normal mi? Peki aynı adam bu kez dostumuz olan bir ülkenin bayrağını böyle yapsa bu kez dostumuza hakaret sayıp dövmek mi normal? Bilumum taşıtların istiap haddini ve dahi “sosyal mesafe” tabir edilen ne idüğü bilinmezi, her kafadan bir ses çıkaraktan milim milim hesaplıyormuş dümenine yatıp hemen ardından salladığımız genelge ile “Allah’ını seven binsin” kuralını uygulamaya sokmak mı normal? Koronanın sonuncu gününe kadar 64 yaşında olan adama sonuncu gün “65’ten gün aldın” diye rakamla 3000, yazı ile üç bin lira ceza yazmak neyin normali? Peki Yeni Cami’de dilenip Sultan Ahmet’te sadaka vermek? “Desinlere” ağalık yapmak? Kurulup sökülen hastaneler olması gereken, taşınabilir sahra hastanelerini kalıcı hastaneler gibi algılamak? Bütün teknik sözlüklerde kaplıca, ılıca, meyve kürü, içmece vb. yönlendirmeli turizm olarak tanımlanan “sağlık turizmini” “yabancı ülkeden gelenlerin tedavi edilmesi” biçiminde yeniden tanımlayıp havaalanı, otogar ve limanlara hastane yapma?
Ben “yeni normal” sözünü ve “yeni normal” diye bir şeyi asla ve kata kabul etmiyorum. Hiç “normalimiz” olmadı, “yeni normalimiz” hiç olmaz, onun için deyin bana: “yeni anormallerimiz ne olacak?”
Çok güzel. Lütfen devam.