Kimi zaman tüm sokağı bürüyen lağım kokusu çok rahatsız eder. Konutların ya da iş merkezlerinin yakınında olduğunda verdiği rahatsızlığın boyutu çok artar. Kimi zaman basınçlı su püskürtülerek geçici bir rahatlama sağlanır. Bu yapılamadığında tek şans burnun bir süre kokuyu algıladıktan sonra o kokuya duyarsızlaşmasıdır. Aynen parfüm sürmüş bir kişi odaya girdiğinde kokunun algılanması, bir süre sonra artık algılanmaması gibi. Odadan çıkıp yeniden girildiğinde koku da yeniden algılanır.
Basınçlı su uygulaması bazı tıkanma sorunları dışında kalıcı bir çözüm sağlamaz. Bir nevi “avutma” işlemidir. Çoğu kez bu koku kanalizasyon boru sisteminden kaynaklanmaktadır. Kokunun nedeni boru sisteminde bir delinme, çatlama ya da tıkanma olabilir. İmşaat bölgelerinde ağır kamyonların yüzeye çok yakın boruları hırpalamasında olduğu gibi çatlak ve kırıklar oluşabilir. Söz konusu neden bulunarak ortadan kaldırılmadıkça koku devam edecektir. Buharlaşan suyla yayılan kokular olabileceği gibi lağım gazı sızıntıları da söz konusu kokuya yol açabilir.
Lağım ve yağmur sularının birlikte taşındığı kanalizasyon sistemlerinde ana boruya bağlantı yerlerindeki giriş ya da çıkış içerik tutma havuzcukları vardır. Kimi zaman bu giriş bölgesi havuzcuklarından da çevreye lağım gazı sızar.
Arazi eğimine göre akan lağım sistemleri yerçekimi kurallarına göre çalışır. Basınçlı ya da emici lağım sistemleri eğim gereksinimin ortadan kaldıran daha modern sistemlerdir.
Kentlerde lağımın yükü sabah 10’da en fazla ve sabaha karşı 3-6 arasında en azdır. Lağım kapsamının boru içerisinde kalma süresi alan, bölgenin yapısı, akım hızı, yıllık, mevsimsel, günlük ve saatlik akım hızı değişikliklerine bağlıdır. Birleşik lağım sisteminin kullanılması durumunda yağmur suları lağım kapsamının 3-6 kez artmasına neden olabilir
Eğimleri sokak ve caddelerin eğimine uyar. Tıkanıklıkların önlenmesi ve istenmeyen anaerobik bozunmanın engellenmesi için lağımın sürekli akması sağlanmalıdır. Lağım sisteminde içeriğin yavaş akması durumunda içerisindeki katıların çökme olsaılığı artar. En düşük akım hızı lağım tam dolu ya da yarı dolu olarak aktığında 0,6 m/s olmalıdır ve bunu sağlayacak eğim verilmelidir. Kum ve çakılın çökmesini önlemek için en az 0,75 m/sn hız gerekir. Sistemin zarar görmemesi için en yüksek akış hızının 3,0 m/s’nin altında olması önerilmektedir.
Kent kanalizasyon sistemleri esasta yerçekimi etkisiyle akacak biçimde tasarımlansa bile belli yerlerde özel pompa sistemleriyle seviye yükseltilmesi ya da akışın kolaylaştırılması gerekebilmektedir. Yerçekimi etkisi bunu sağlamaya yeterli ise sorun yoktur. Ancak bu sağlanamadığında pompa istasyonları kurulur. Akış sırasında eğimler, bağlantılar vb. nedeniyle oluşan “çalkantılar” gaz oluşumunu kolaylaştırır. Kamalizasyon boruları sistemin her yerinde yüzeye aynı uzaklıkta değildir. Yüzeydeki borulardan gaz sızması daha kolaydır.
Lağım gazı kanalizasyon boruları ya da bina lağım sistemlerinde lağım içeriğinin bozunmasıyla oluşur. Bu kokuları önlemek için lavabo ve su gideri gibi bileşenlerde koku kapanı olarak deveboynu kullanılır. Evde lağım kokusunun ayrıntıları ile ilgili olarak http://hasuder.org.tr/hsg/?p=1472 adresine bakılabilir.
Organik evsel ya da endüstrisel bileşenler bozunmaya özellikle elverişlidir. Sonuçta büyük oranda zehirli ve zehirsiz gazlardan oluşan bir karışım çıkar. Bunlar arasında metan, metil merkaptan, amonyak, hidrojen sülfür, karbon monoksit, kükürt dioksit, esterler ve azot oksitleri sayabiliriz. Bileşim ve oranlar lağım içeriğine göre değişir. Patlama ve zehirleme tehlikesi yüksektir. Kokuya bağlı rahatsızlık, sağlık etkileri yangın ya da patlamaya yol açma gizilgücü nedeniyle korkulan bir karışımdır. Kanalizasyona lokanta pissuları, antifrizler, motor yağları, öğütülmüş mutfak atığı vb. akıtılan bölgelerde kimyasal süreçler artacağından bozunma ve gaz oluşumu yüksektir. Etkin oksitlenmeyi sağlamak, oksijensiz bozunmayı ve buna bağlı kokulu gaz oluşumunu önlemek üzere lağım sistemi etkin biçimde havalandırılır. Çok sıcak havalarda elverişli altyapılarda magnezyum hidroksit, demir sülfat gibi kimyasal dozlamalarıyla bu tepkimelere müdahale zorunluğu oluşabilir. Kanalizasyon alt yapısına bağlı olarak mesire ve dinlenme alanlarında koku artış olasılığı yüksekse davlumbaz bacalarının mantığına dayanan koku kontrol sistemleri de kurulabilmektedir.
Lağım suyunun ya da yağmurun olmadığı dönemlerde koku çok artar. Bu durumlarda basınçlı suyla yıkama sokaktaki kokunun büyük oranda azalmasını sağlayabilir. Kesin çözüm ancak birleşik sistemin ayrılması, yani kanalizasyon ve yağış sularının ayrı boru sistemleriyle toplanmasıyla sağlanabilir. Tutma havuzcuklarının kanala giriş bağlantılarına kokunun kanalizasyondan çıkışını engelleyecek koku kapanlarının yerleştirilmesi de yardımcı olur.
cevresagligi.org’da yayımlanan yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir